4 Ağustos 2012 Cumartesi

2012-2013 SEZONU TAKIM ANALİZİ: ARSENAL


Bu yazıyı yazmaya perşembe gününden karar verirken kafamda bir taslak oluşturmuştum. Lakin, az evvel Santi Cazorla transferinin resmi olarak olmasada bittiği BBC UK tarafından duyuruldu ve sağlık kontrolünden geçerek yeni takım arkadaşlarıyla tanıştığı açıklandı. Madem detaylı bir sezon öncesi analizi yapacağız, Cazorla gibi bana göre özel yetenekleri olan, bu zamana kadar bir türlü hakettiği formaları giyeyememiş bir adam hakkında yazmamak olmaz. 16 milyon sterlin bonservis ödenerek alınan bu oyuncu Arsenal'e çok fazla şey katacaktır. Cazorla'nın haftalık 70.000 sterlin alacağını da söyledikten sonra Arsenal'in sezon öncesi kamplarına ve diğer transferlerine bakalım.

Gelenler: Lucas Podolski (Köln)
                Oliver Giraud (Montpellier)
                Santi Cazorla (Malaga)
             
Gidenler: Almunia 
                Carlos Vela (Sociedad Kiralık)
                Benik Ofabe (Bolton Wanderers Kiralık)


Gönderilmesi Beklenenler: Park Chu Young 
                                              Arshavin (Fulham'ın İlgisi Yoğun)
                                              Ryo Myaichi (Wigan Kiralık)
       
Gelmesi Muhtemel Oyuncular: Nuri Şahin (Real Madrid)
                                                    Yann M'Vila (10 milyon pound teklif edildi)
                                                    M'Baye Niang (Cannes)

Premier League'de sezon aynı bizim ligde olduğu gibi 18 Ağustos'ta start verecek ve ilk hafta maçında Arsenal evinde geçen sezonun belalı takımı Sunderland'i ağırlayacak. Arsenal'e verilen oranı çok düşük buldum. Gerçi birazdan değineceğim ama Arsenal'in hazırlık maçlarındaki görüntüsü ve yeni transferlerin takıma uzaktan yakından uyum sağlayamaması, Van Persie sorunu gibi etkenleri göz önüne aldığımızda 1.33'lük oran hiç tatmin edici değil.



Bahis büroları bu sezonda aynı geçen sene olduğu gibi Arsenal'in dördüncü olacağını düşünüyor ve Manchester United, Manchester City ve Chelsea'nin ardınan şampiyonluk için Arsenal'e 13.00 ganyanlık bir oran açılmış.


UZAK DOĞU KAMPI ve SEZON ÖNCESİ


Arsenal'in Uzak Doğu kampını sanal yollardan ve televizyonda olsa da yakından takip ettiğime inanıyorum. Kabak gibi ortada olan durum şu: Arsenal 3 hazırlık maçında 1 galibiyet, 1 beraberlik, 1 mağlubiyet alırken gerek oynanan futbol, gerek oyuncuların uyumsuzluğun, gerek alınan sonuçların kimseyi tatmin etmediği. Tabii unutmamak lazım ki maçlar bildiğiniz antremen maçı havasında, bardaktan su bolaşırcasına yağan yağmur altında oynandı. Bu mevsimde Kuala Lumpur, Beijing ve Hong Kong gibi şehirlerde kamp düzenlenmesi bana saçma geliyor. Çünkü İngiltere'de ki iklim ile pek alakası olmayan yerler. Açıkcası Wenger'e de saçma geliyor olmalı ki oyuncularına açık açık ''kendinizi hiç kasmayın'' demiş. 


Kampın zaten yönetim tarafından planlandığı ve Uzak Doğu'daki pazarda payı genişletmek olduğu aşikar. Bir de bir çoğunuz bilmiyordur, bu kampın bütün masrafları Arsenal'in sponsoru FLY EMIRATES tarafından karşılanıyor. Anlayacağınız olay sırf ''Arsenal'i size getirdik'' diye reklam yapmak.  Bir çok önemli oyuncu çeşitli sebeplerden dolayı Londra'da bırakıldı ve kampa çağrılmadı. Bir gerçek var ki Wenger yine bildğimiz Wenger. Malaysia Karması, Manchester City ve Kitchee FC karşısında kampta bulunan 21 oyuncusunun 21'ine de şans verdi. Üstelik her maçta bu 21 oyuncuyu oynattı! Koca çılgın seni.

Wenger daha önceki açıklamalarında esas kampın Londra'ya döndükten sonra başlayacağını dile getirmişti. Ağustos'un 12'sine kadar kadrosunu kurup Van Persie sorununu çözmeyi isteyen kurt hoca bu tarihte yeni öğrencisi Podolski'nin eski takımı  Köln ile sezon başlamadan önceki son hazırlık maçına çıkacak. Bu maçı izlediğimizde Wenger'in kafasındaki 11'i tam anlamıyla idrak ederiz.


SORUNLAR.... SORUNLAR.... SORUNLAR....


Santiago Cazorla, Oliver Giraud, Podolski.... Bu 3 isim bana göre Arsenal için nokta atışı ve belki seneler sonra ilk defa ''risksiz'' diyebileceğimiz isimler. Bu oyuncuları anlatmak blog'u takip eden değerli okuyanlara hakaret olacağı için oyun stillerine değinmeyeceğim fakat benim gibi Arsenal fanboy'ları 3'ünün de Wenger'in sistemine ''cuk'' diye oturacak adamlar olduğunun farkındadır. Fabregas satışından sonra sırf transfer yapmak için Everton'dan Arteta'yı alan Wenger, boşa geçen bir sezonun ardından bu sefer paraya kıyıp doğru hamleleri yapıyor ve bu beni çok mutlu ediyor! Kurt hoca son transferini Nuri Şahin ve Yann M'Vila 2'lisinden birini alarak kapamak isteye dursun, bu kadar pozitif gelişmenin içinde hala çözülemeyen işler var ki artık illallah dedirtti.


1) Duygusal Terminatör Robin Van Persie: Koca bir transfer dönemi Van Persie gidecek mi kalacak mı diye geçti. Oyuncu ise kontrat uzatmayacağını kesin bir biçimde söyledikten sonra planlar değişti. Kulüp satmak istemediği takdirde bu sezonuda Arsenal forması altında geçirmek zorunda kalacak olan Hollanda'lı futbolcunun aldığı kontrat uzatmama kararı Londra'da şok etkisi yarattı ama genel kanı olarak herkesin saygı duyduğu bir karardı. Üzücü olan Ağustos ayına girdiğimiz bu günlerde Van Persie'nin bu sene Arsenal forması giyip giymeyeceğinin hala belli olmaması. Kulüp oyuncuyu yüklü bir meblaya Manchester City, Manchester United ve Juventus'tan birine satmanın derdindeyken (Plase Real Madrid, Sürpriz: Barcelona), Wenger ise oyuncuyu en azından bir sene daha elinde tutmanın derdinde. Bakalım ne olacak.... 


Son haberlere göre Cazorla, Podolski ve şimdide Nuri için yapılan girişimler Van Persie'yi ikna etmiş ve kontrat uzatmayı düşünüyormuş... Anlayacağınız biraz çocuk gibi Van Persie. Tıpkı Dwight Howard gibi.... Duygusal terminatör... 


2) Wilshere ve Rosicky: Kuzey Londra ekibinde kafalarda soru işareti yaratan ve kulisleri meşgul eden bir diğer sorun ise Wilshere ve Rosicky'nin bu takımı iyi yerlere getirip getiremeyeceklerine dair. Yetenekleri tartışılamayacak bu iki oyuncunun (özellikle Willy) sezonun büyük bölümünü sakatlıklarla geçirmesi artık Gunners taraftarlarının canına tak etmiş durumda.


Mayıs ayında bir diz operasyonu daha geçiren Wilshere'ın bu sefer(!) kesin dönüşü Ekim ortası olarak belirtilmiş ve genç oyuncudan beklentiler büyük. Nasıl olmasın ki? Arsenal formasını giydiği kısa zamanda milyonları büyülemeyi başardı büyük oyuncu. Genel kanı bu oyuncunun sakatlanmaması halinde Arsenal'in seneler boyu liderliğini yapabileceği yönünde. Lakin futbol acı bir oyun... Bir uzun dönem sakatlık bu anormal potansiyelli oyuncunun mental anlamda tamamen yitirilmesi olur ki bunu kimse istemez.


Rosicky için ise bu sene bana göre son şans olur. Arsenal'e geldiği 2006 sezonundan beri bir sezonda en fazla oynadığı maç sayısı 26 olan milli oyuncu, eğer bu senede sakatlıklar ile boğuşursa zaten kuvvetlenen Arsenal ortasahasında formayı biraz zor bulur. Bakarsınız geçen sene Arshavin örneğinde olduğu gibi Ocak ayında kiralınır... Kim bilir?


3) Theo Walcott: Van Persie sendorumu yaşayan oyuncunun da kontratının son senesi ve uzatmama ihtimali var. Ortada hiç bir durum yokken Chelsea'nin genç oyuncuya haber uçurduğu ve aklını çeldiği, çok da sağlam bir kontrat önerdiği konuşuluyor. Podolski'yi alarak bir nebze de olsa Van Persie'yi yedekleyen Wenger bu kadar kısa sürede Walcott'un yerini dolduramaz. En azından bu sene ne yapıp ne edip Walcott'u en az iki senelik bir kontrat için ikna etmeleri lazım. Avrupa Şampiyonasında beni bir kere daha büyüleyen ve Husain Bolt ile kapışacağını düşündüğüm Walcott bu sene Barclay's Premier Lig'de çok iş yapacaktır. 


BEKLENTİLERİM


Arsenal bana göre Thierry Henry gittiğinden beri yakalayamadığı kadro kalitesini Ağustos'un 4'ü saat 15.33 itibariyle yakalamış durumda. Sadece iyi bir ilk 11'değil, iyi bir yedek kulübesi de var. Hatta biraz daha ileri gidersek bana göre şu aşamada Premier League'in en verimli  ileriye dönük ortasahasına sahipler. Van Persie'nin takımda kalması halinde bu takımın tepeye oynamaması için ortada hiç bir sebep yok.


Rosicky - Wilshere - Cazorla - Song - Chamberlain - Arteta - Ramsey ve hatta Abou Diabi. Öeeeh!  


Buraya bir de Nuri Şahin ya da Yann M'Vila ikilisinden biri eklenecek. Wenger'in yerinde olsam Arteta'yı elden çıkarır, yeterli bulmadığım defansif hatta taş gibi bir oyuncu getirirdim. Mertesaker'e oldum olası güvenemiyorum. Vermaelen gibi bir kayanın yanına yakışmıyor.


Walcott - Podolski - Van Persie - Giraud...


Bu kadro bu sene FIFA 2013'te de, PES 2013'te de iş yapar. Çok eğlenceli gözüküyor.


Ne dersiniz? 





2 yorum:

  1. her an çok enteresan işler yapabilme ihtimali (!) olan bir eksik kalmış:
    Gervinhoooooo...

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim. aslında yazıyı yazdıktan sonra aklıma geldi ama ben Gervinho'nun durumunun biraz Van Persie'ye endeksli oldugunu dusunuyorum. Van Persie kalırsa Gervinho yedeğe çekilecek gibi duruyor. Walcott - Podolski - Persie 3'lüsü olur bence.

    YanıtlaSil