3 Ağustos 2012 Cuma

Moussa Sow ve Komplo Teorileri Üzerine

           
Moussa Sow....

Geçen sene devre arasının flaş transferi. Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu zor günlerde takıma yeni bir hava getirip, şampiyonluk yolunda katkı sağlasın diye alınmış Senegal'li forvet oyuncusu, eski takımı Lille'in Eden Hazard ile beraber göz bebeği. Bugünlerde bu adama epey haksızlık yapıldığını düşündüğümden kısa bir yazı yazmak, birazda tahmincilik oynamak istedim.

Geçmişini bilmeyenler elbette vardır. ''Özet Geç Bitch!!''çiler için yazalım.

Sow şu sıralar Fransa amatör futbol liginde oynayan Football Club Mantois 78 (FC Mantes) çıkışlıdır. Tıpkı şu sıralar dünyadaki hemen hemen her potansiyelli takımın ve Fenerbahçe taraftarının hayallerini süsleyen 22 yaşındaki Yann M'Vila gibi.



Sow'da ki cevheri gören ve lideki tek gayesi ''alt liglerden siyahi futbolcu avlamak'' olan Rennes kulübü o sıralarda Fransa U-19 ile Avrupa Şampiyonası'nı kazanmış ve Fransa 21 yaşaltı Milli Takımına kadar yükselen oyuncuya kancayı atar ve transfer eder. Daha sonra düzenli olarak milli olabilmek adına Senegal Milli Takımı'na geçiş yapar.

Rennes'de geçen ilk sezon genç karaboğa için kabus gibidir. Forma şansı bulamaz ve ertesi sezon 2. Lig takımı olan Sedan'a kiralanır. Sedan'da ilk 11'in vazgeçilmez ismi olur ve 29 maçta 7 gol atarak sezonu tamamlayıp kulübüne döner. Rennes'de ki son senesine kadar pek bir varlık gösteremeyen Sow kontratı bittikten sonra Lille'e hayatını değiştirecek olan 3 senelik imzayı atar.



Sow'un Lille'de ki kariyerine hemen hemen herkes aşina olduğu için deyinmeyeceğim.  25 gol 3 asistlik performansıyla 2010-2011 sezonun gol kralı olduğunu ve Lille formasını giydiği 54 maçta rakip fileleri 31 (6 Şampiyonlar Ligi maçında 3 gol) kere havalandırdığını söylemek yeterli olacaktır.

Fenerbahçe geçtiğimiz Ocak ayında Doğuş Holding'in patronu Ferit Şahenk'in katkılarıyla yukarıdaki verilerde de görüldüğü gibi komple, yaşı geçmemiş, alabileceği en formda ve dinamik forveti Lille'e 10 Milyon Euro ödeyerek satın aldı. Daha önce Fenerbahçe tarafından görülmemiş birşey yapılarak Moussa Sow ile tam 4.5 senelik kontrat imzalandı. Bu Moussa Sow'a ne kadar güvenildiğinin nazrımda en büyük kanıtıdır. Moussa Sow'da takıma katıldığı bu yarım sezonda kendisinden beklenilenlere fazlasıyla karşılık vermiştir. 17 Milyon Euro verilerek satın alınan okçu Guiza'nın 1 sene ulaşamadığı 7 gol 5 asist rakamını sadece 12 maçta yakalayan Senegal'li sakatlıklarla boğuşmasa, kimbilir, belkide takımını Play-Off sonunda şampiyon yapmış olacaktı.

Gelelim bu yazıyı yazmama sebep olan ve bugünlerde kulislerde dolanan komplo teorilerine.


1) Eski kulüp doktoru Ertuğrul Karanlık'ın takımdan ayrılmasına (kibarca kovulmasına) Moussa Sow'un transferine kronik sakatlık teşhisi yüzünden karşı gelmesinin yattığı söyleniyor. 

- Elimde somut bir veri olmadığı için buna pek fazla yorum yapamayacağım. Lakin, 96 yaşında çükü kalkmayan adamı bile ikiz çocuk sahibi yapabilecek kalitede, her sakatı beklenilenden daha az zamanda iyi eden Ertuğrul Karanlık'ın ayrılma sebebini bilen varsa beri gelsin. Hani daha yüksek bir maaş ile bir yere geçiş yapsa anlayacağım ama adam hala boşta. Enteresan... Dedikodular bir nebzede olsa doğru olabilir.

2) Aziz Yıldırım'dan sonra cemaatçi kesimin başkanlığa getirmeyi düşündüğü Ferit Şahenk'in başkan Yıldırım ile arası yok ve Moussa Sow'u Ferit Şahenk'in almış olması Aziz Yıldırım'ı rahatsız etti. 

- Açıkcası bu bana biraz kuru sıkı palavra gibi geliyor. Kaldıki böyle birşey olsa bu teori otomatik olarak 1. komplo teorisinin çürümesine yol açıyor. Bu durumda Ertuğrul Karanlık Sow için kovulurmuydu? Sanmıyorum. İlerleyen günler ne getirir bilemiyorum ama başkanın beşeri ilişkilerine baktığımızda az çok fikir sahibi olacağımızı düşünüyorum.

Yazının sonuna gelirken şunu  yinelemekte fayda var. Moussa Sow insanların kişisel çıkarları uğruna vazgeçebileceği bir futbolcu değil. Kendisine 2. sınıf Türk futbolcu muamelesi yapılması hiç etik değil. Eğer adamın ibadeti yüzünden Aykut Kocaman cephe alıyorsa yanlış yapıyor. Siyahi ve Müslüman futbolcular böyledir. Vaktinde Frederick Kanoute sırf bahis firması reklamı var diye Sevilla ile maça çıkmamış, firma Afrika'lı çocuklara bağış yapacağına dair söz verince problem ortadan kalkmıştı. Kaldıki takımın teknik direktörü bir oyuncuyu transfer etmeden evvel, oyuncunun hayatını A'dan Z'ye araştırmakla yükümlüdür.

Son olarak. Sow'u gönderip Gomis alınırsa bu Guiza transferinden sonra yapılmış olan en cenabet hamle olacaktır. Gomis iyi futbolcudur ama kesinlikle Moussa Sow'u gönderip yerine alınabilecek bir isim değildir.

Epey uzun oldu. Küfür etmeyin panpişlerim.

Hepinize hayırlı iftarlar ve haftasonları diliyorum.
PS: Ramazan bitsede demlensek.

2 yorum:

  1. Moussa Sow'un ibadeti hakkında bir-iki kelime etmek istiyorum. Oruç, herkesin bildiği gibi fiziksel olarak kişinin gücünü menfi yönde etkileyen bir ibadet. Sadece maç günleri oruç tutulmaması bile günlük gücü toplamaya yeterli olmaz çünkü tamamen hazır ve fit olmak bir günlük beslenmeyle olacak iş değil. Bu kadar beklentiyle transfer edilen bir futbolcunun kulübünün kendisine en çok ihtiyacı olduğu dönemde günde ortalama 16-17 oruç tutarak fizik açıdan çok düşük hale gelmesi kabul edilemez. Bu camia için, şampiyonlar ligine kalmak onur meselesi olduysa ve bu beyefendiye en çok bu maçlarda ihtiyacımız olacaksa oruç tutmamalı. İbadetini, sezonluk tatiline kazâ etmeli. Evet, Moussa Sow, çok klas bir golcü ama profesyonelliğinin seviyesi futbolculuğunun çok ama çok altında. Bir de imzaladığı kontrat var, dört buçuk yıllık kazanacağı 10 milyon euronun yarısını ilk bir buçuk yılda alacak. Bu adam, daha gelirken, "Fenerbahçe'de bir, en fazla iki yıl kalır sonra da kalkar giderim" diye düşünmüş gibi. (burada hatanın büyüğü böyle bir kontratı kabul eden yönetimde...)

    Burak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba.

      futbolcunun özel hayatını araştırmak ve gündelik hayatında ne yaptığını bilmek gerektiğini düşünüyorum. Sow Fenerbahçe'ye gelmeden öncede namaz kılan, ibadetini yapan biriydi. Eğer bu durum teknik direktörü rahatsız ediyorsa bu oyuncu başından alınmamalıydı.

      Profesyonellik kısmında ise yazdıklarınıza da pek katılmıyorum. Futbolcu kendine bakmakla yükümlüdür doğru. ama 21.yy'da bulunduğumuz şu dönemde bunu layığıyla yapan kaç futbolcu var ki? Ben geldiğinden beri Sow'un tek vukuatını gormedim mesela.

      Sil